|
Hayat bana yine yalan söyledi
İlk kez hesaplaşıyorum kendimle Tuhaftır
Kalemi, kağıdı ve seni onca sevmeme rağmen, ilk kez yazıyorum!
Simdi sen yoksun seni düşünmek var
Çocukken de seni düşünürdüm her gece Radyo dinler şiir yazardım.
Her Çarşamba pazara giderdik annemle Babam maaş aldığında baklava yerdik.
Dondurmayı da çok severdik. Ablam üç top yerdi ben iki top.
Yalnızca bu yüzden kavga ederdik, oysa hayatimin vazgeçilmeziydi ablam
Onunda yüzü hiç gülmedi. Hayırsızın birine kaçıp mahvetti hayatini.
Aklımdan hiç çıkmaz gittiği günkü karanlıklar.
Hüznümü büyüttüm o Günden beri, kendimi değil.
Gözlerimde hala bir çocuk ağlar
Düşlerimi gezdirdiğim bulutlar, bir tohumun özlemiydi çiçeğe.
Ve hala kulaklarımda annemin sesi: Su okulu bitirsen artık, bir ise girsen!
(şiirle karin doymadığı doğruydu) Bak cemil okudu,
Mühendis oldu, en güzel kızıyla evlendi Üsküdar’ın, evini de aldı, arabasını da;
Bense bağlama çalardım kendi halimce, Sesim güzelmiş, öyle derlerdi
Nerden bilirdim hep hüzün türküleri söyleyeceğimi!
Hayat bana yine yalan söyledi O en güzel yıllarım acılara yenildi
Mektuplar yazardım Almanya daki ağabeyime Okulu bitireceğime söz verirdim!
Mahzun düşlerimin o en sürgün adasında, bakışları uzaklara dalıp giden şarkılar
Ve mevsimsiz solmuş bir çiçek gibi,
Ayaklar altında nasıl ezilirse umut Benimde güneşimi iste öyle çaldılar
Öyle tutsak aldılar sevinçlerimi. Sensiz gecen her Günü hesabıma yazdılar
Simdi öyle uzak ki, cay içip simit yediğimiz o günler
Kardeşime karne hediyesi uçurtma yaptığım günler öyle uzak ki
Oysa saçaklarda titreyen bir serçenin Ekmek tanesine kanat çırpması
Ve bir anne duası kadar içten sevmiştim seni
Fener stadında Beşiktaş maçı Ve parasızlığımız devam ederken,
bütün mavilerimi sana vermiştim Kaybetmek alnıma yazılmış sanki
Olmadı Birtanem, hayat bana yalan söyledi
Hayat bana yine yalan söyledi O en güzel yıllarım acılara yenildi
Babanın tayini çıkıp da gittiğiniz o kış, Yine pençe yaptırmıştık ayakkabılarımıza
Sana söyleyemedim ama, işten ayrılmıştı babam kapanmıştı çalıştığı lokanta
Senet zamanları daha bir çökerdi omuzları
Ve aksam trenlerinin isçi yorgunluğuyla daha bir uzardı raylar
Sitemlerim bile eylenmisti hayata Öfkeli bir yanardağ isyanlara uyanmıştı
üstelik, üstelik sende yoktun artık oysa yalnızca sen öpmüştün gözlerimi
Bir yani hep eksik kalmış çocukluğumun
Son tren de kaçınca son istasyondan, öyle kala kalırdık yorgun ve üzgün
kendime düşmanlığım bu yüzden hep kendime pişmanlığım.
Şimdi her şeyim yarım Çoktan, fotoğrafın arkasına ne yazdığımı bile unuttum
Bir silahım olsa, bir silahım Yoksulluğu sakağından, Kaybetmeyi kalbinden,
Ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum!
Düzmece duygular harcım değildi uzak denizlerin fırtınasıydı bu
Karlı dağların kekliği
Yoksuldum yoksul olmasına, Ama onurluydum.
Şimdi ne sen varsın, ne o eski sevdalar Olsun!
Üstüme devrilse de bu sağır karanlık Aksam olur şairlere Gün doğar!
Bir kerecik söyle demiştin, söyleyememiştim hani, İşte simdi söylüyorum:
*SENİ SEVİYORUM*
SESLER
Gecenin bir zamanı evine gelince
Kilitte duyuyorsan anahtarın sesini
Anla ki yalnızsın
Elektrik düğmesini çevirince
Çıt diye bir ses duyuyorsan
Anla ki yalnızsın
Yatağına yatınca
Yüreğinin sesinden uyuyamıyorsan
Anla ki yalnızsın
Odanda kâğıtlarını kitaplarını
Duyuyorsan zamanın kemirdiğini
Anla ki yalnızsın
Bir ses geçmişlerden
Çağırıyorsa eski günlere
Anla ki yalnızsın
Değerini bilmeden yalnızlığının
Kurtulmak istiyorsan
Kurtulsan da yapayalnızsın
yalancısın sevgilim
Kapında Kölen Olmuşken
Yılları Paylaşmışken
Beni Bırakıp Gidersen
Yalancısın Sevgilim
Zor Zor Yanlızlık Ne Zor
Zor Zor Sensizlik Ne Zor
Mevsimler Gelir Geçer
Sensizlik Zor Sevgilim
Kapılar Kapanırsa
Dönmek Çok Zor Sevgilim
Sorular Yığıldı Kafamda
Aklım Sana Ermiyor
Ama Hala Seviyorum
Yalancısın Sevgilim09:26 | Yorum ekle | Sabit Bağlantı | Bloga al26 Haziran
olmasa mektubun
Olmasa mektubun yazdıkların olmasa
Kim inanır senle ayrıldığımıza
Sanma unutulur kalp ağrısı zamanla
Herşeyi unutarak yaşanır sanma
Neydi bir arada tutan şey ikimizi
Birleştiren neydi ellerimizi
Bırak bana anlatma imkansız sevgimizi
Sevmek birçok şeyi göze almaktır
Olmasa mektubun yazdıkların olmasa
Kim inanır senle ayrıldığımıza
Baksana geçmişe ne çok anıyla yüklü
Nerde o taverna nerde sinema
Harcanmış zamanlar yeniden yaşanmazki
Geç kaldıktan sonra arama boşa!
Yitirilen
Ola ki yürürüm bir başka aşka
ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
unutma ki tek aşk olduğum sensin
âşık olduğum değil.
Karanlıkla süzülüyor içime yıkım
dur diyorum yıkılıyorum
uçurumları başucuma koyuyorum sonra
okşuyorum saçlarını rüzgarda
sıcak ılık bir koku siniyor yüreğime
gitme diyorum gitme düşüyorum
sonra beni soruyorlar bana
tanımıyorum diyorum daha hiç karşılaşmadık
aynı çizgide bilge susu mu dinliyorlar ben sustukça
yazık bir çığlığın doğuşu gibi ölüyorlar
önce bir bir sonra hepsi
sonra mı bir ben kalıyorum bir de yalnızlık
uçurumlar yıkımlar ben ve yalnızlık.
Zorlu bir savaşın unutulmuş cesetleri gibi yatıyoruz yan yana
öpüşüyoruz sevişiyoruz da hatta
her şey oyunun yasaklarına uygun bir yasak oluyor sonra
tek umudumuzu göğe gelin ediyoruz telli kanlı düğün işte.
Üşüyor saçlar biliyorum dargın mısın
bu baharda mayısa bıraktığım gibi misin hala
vurulmuş çocuk gibi büyümemiş yüreğinde hüzün
hala kaçıyor musun gözlerini bırakarak birilerinde
hala ellerinden tutup sevgileri dipsiz kuyuya salıyor musun ağlayarak
küçücük bir dokunuşla son sevilen olabiliyor musun
kendin kadar aklımdasın.
Hala öyle savruk bir gök
hala öyle yerini yurdunu bulamamış bir mavi
ve aşkını şaşırmış bir tanrı.
Çoğalan sızısıyla mutlu bir yara.
Öyle misin mavi gözlü sarı saçlı yoldaşım
öyle bıraktığım gibi misin
gerçeği yakmada hala usta mısın
yoksa çırak mı yanarken yalanda
saçlarıma dolanan aydınlığımsın
somutlaştıramadığım tek imgemsin şiirde
anlattıkça eksilen tek anlam
anlattıkça eksilen tek anlam.
Hala bıraktığım gibi misin.
Yoksa beni bıraktığın gibi mi
kaç mevsimsiz kar düştü toprağıma.
Kaç mevsimsiz kar düştü benim toprağıma.
Hala bıraktığım gibi misin.
eğer tek değilsen (ingilizce şiirden çeviri)
IF YOU'RE NOT THE ONE
Eğer tek değilsen neden bugün ruhum memnun?
Eğer tek değilsen neden ellerim bu sekilde seninkileri tutuyor?
Eğer benim değilsen neden kalbim seni çağırıyor?
Eğer benim değilsen ben neden dimdik durmaya çalışıyorum
Geleceğin ne getireceğini asla bilemem
Ama biliyorum burada benimlesin su an
Basaracagiz
Ve ümit ediyorum ki hayatımı paylaşacağım tek kişisin
Kaçmak istemiyorum ama katlanamiyorum anlayamiyorum
Eğer senin için yaratilmadiysam kalbim neden öyle olduğunu söylüyor?
Kollarinda kalmamın bir yolu var mı?
Eğer sana ihtiyacım yoksa neden yatağımda ağlıyorum?
Eğer sana ihtiyacım yoksa neden adın kafamda çınlıyor?
Eğer benim için uygun değilsen neden bu mesafe hayatımı mahvetti?
Eğer benim için uygun değilsen neden seni karım olarak hayal ediyorum?
Neden bu kadar uzak olduğunu bilmiyorum
Ama bunların çoğunun doğru olduğunu biliyorum
Başaracağız
Ve ümit ediyorum ki hayatımı seninle paylaşacağım
Ve diliyorum ki uğruna ölebileceğim tek kişi sensin
Ve dua ediyorum ki evimi beraber kuracağım tek kişisin
Umuyorum ki hayatım boyunca seni seveceğim
Kaçmak istemiyorum ama katlanamiyorum anlayamıyorum
Eğer senin için yaratilmadiysam kalbim neden öyle olduğunu söylüyor?
Kollarinda kalmamın bir yolu var mı?
Çünkü bedenim ve ruhumla seni özlüyorum ki bu benim nefesini kesiyor
Ve seni kalbime doğru çekiyorum ve bugün dimdik durmak için dua ediyorum
Çünkü seni seviyorum, yanlış ya da doğru olsa da
Ve sanırım bu akşam seninle olamayacağım
Ve kalbimin senin yanında olacağını biliyorum
Kaçmak istemiyorum ama katlanamiyorum anlayamıyorum
Eğer senin için yaratilmadiysam kalbim neden öyle olduğunu söylüyor?
Kollarinda kalmamın bir yolu var mı?16:27 | Yorum ekle | Sabit Bağlantı | Bloga alTenden kurşun geçer de
Dünya yıkılsa üzerime
Son sözüm yine iki kelime
Otur kalbimin üzerine
Öyle kal aşkım..
Tenden kurşun geçer de
Geçmeyen bir sevdan var.
Unutma her erkeği
Diz çöktüren
bir kadın var.
Olmazsa olmazımsın
Gözyaşım yaralarımsın
Senden başka kimim var
Yemin verdim gitmem bir yere
Taş olup kırılsam bin kere
Otur kalbimin üzerine
Öyle kal aşkım
Tenden kurşun geçer de
Geçmeyen bir sevdan var.
Unutma her erkeği
Diz çöktüren
bir kadın var.
Olmazsa olmazımsın
Gözyaşım yaralarımsın
Senden başka kimim var
Bile bile girdim bu oyuna
Bile bile girdim bu oyuna. Ne olursa olsun hep dışında kalacağımı bile bile, beni oyununa al istedim.
Bir kenarda durup senin yaşamını izleyerek sessizce sıramı bekledim. Ve hep sevdim seni. Sen gülerken, ağlarken, severken, kanarken, kanatırken, orada öylece durup sevdim seni. Elimden de başka birşey gelmedi.
Hiç şikayet etmedim senden. Hiç şikayet etmedim sevginden. Hiç şikayet etmedim sevgisizliğinden. Asla sevilmek için sıramın gelmeyeceğinden. Bilerek girdim bu oyuna. Ve çıkıp gitmeyi, seni bırakmayı, seni artık sevmemeyi göze alamayacağıma göre şikayet etmeye de hakkım yoktu.
Kendimce sebepler buldum. Kendimce haklar verdim, kendimce haklar aldım kendimden. Sadece küçük bir ihtimal için kendimce senin oyunlarınla savaştım.Senin hayatın tüm gerçekliğiyle sürüp giderken gözlerimin önünde, ben kendime yalanlardan bir yaşam yarattım.
Hiç şikayet etmedim. Hiç suçlu aramadım. Çünkü ben bunları sadece kendim için yaşadım.Kendim için sevdim seni. Seni sevmek beni yaşama yakın tuttuğu için. Seni sevdikçe kendime bağlandığım için. Seni sevdikçe herşeyi sevdiğim için.Ben bunları kendim için yaptım.
Hiç bir zaman bir hayatım olmayacağını bile bile. Senden bir hayat istemeye hakkım olmadığını düşüne düşüne. İçten içe beni çok sevmeni isteyerek ve bunun hiç olmayacağını bilerek sevdim seni.
Elimden de başka bir şey gelmedi.
Sonra yoruldum orada öylece durmaktan. Dahil olmadığım bir yaşamı izleyerek içindeymişim gibi davranmaktan. Yoruldum dışarıda kalmaktan. Buna hakkım yoktu farkındaydım. Çünkü ben bunları kendime, kendim yaptım.
Zor zamanlarında elinden tutarken bunun bir anlamı olmadığını bile bile yaptım. Sen ağlarken kanayan yüreğimin yalvarışlarını duymayacağını bile bile sarıldım sana. Sen hayattan vazgeçerken umurunda olmadığını bile bile yalvardım. Sadece bir an için seni mutlu edebilirsem, dünyanın en mutlu insanı olduğum için çırpındım seni mutlu etmek için.
Sadece kendim için. Aciz bir aşktı bu. Bencil bir aşktı bu. Çaresiz ve imkansız bir aşktı bu. Ama yine de çok büyük bir aşkla yaşadım bunları. Sadece kendim için yaşadım.
Yoruldum sonra. Sen de benim için birşeyler yap istemeye başladım. Benim için yapacak hiç birşeyin olmadığını bile bile istedim.
Mesela sevebilirdin beni.
Seni sevdiğim kadar olmasa da sevebilirdin, az da olsa, bir anlık da olsa, gücün ne kadarına yetiyorsa mesela...
Ardından balkona çıktım
Ardından balkona çıktım. Hava soğuktu. Güneş yeni doğuyordu ve çok sessizdi her şey. Sonra apartmanın kapısından çıkan seni gördüm, bir kez olsun dönüp bak istedim, darmadağın halde orada öylece dururken, sadece son kez seninle göz göze gelmeyi düşünebildiğime inanamadım sonra. Hiç başını kaldırmadan arabana bindin ve sessiz sokakta kayboldun.
Ardından sadece baktım. Uzunca bir süre. Ne kadar olduğunu bilmediğim, ama sokağın güne hazırlandığını, insanların işlerine, okullarına yetişmek için koşturduğunu, dükkanların açıldığını görebilecek kadar uzun bir süre.
İçeri, birkaç saat önce seninle tartıştığım, senin kapısını vurup çıktığın ve hala çarpmanın etkisiyle sallanmakta olan kapının sesinden başka ses çıkmayan odaya döndüm. Koltuğa kıvrılıp beklemeye başladım. Ne beklediğimi bilmiyorum. Sen olamazdın. Çünkü gelmeyeceğini daha o anda bile biliyordum.
Ayaklarımı geceliğimle örterek ısıtmaya çalıştım, gözlerimden akan yaşlara engel olmaya çalıştım, sigara yakmaya, gidişini unutmaya çalıştım. Bundan sonra hep bir şeyleri yapmaya çalışacağımı düşünüp kendime acıdım. Ağladım. Ağladım.
Eşyalarını kutulara koyarken ağladım, fotoğraflarımızı çerçevelerden sökerken ağladım, telefonumdan numaranı silerken ağladım, ismini gördüğüm dükkan isimlerinde, isminin geçtiği şarkılarda, ismin geçmese de şarkılarda ağladım.
Ağlamak hiç geçmeyecek gibiydi. Ama geçti. Upuzun bir sessizlik başladı sonra.
Bir sakatlıktan çıkmak, uzun sürmüş bir hastalıktan kurtulmak gibiydi. Yüksek gürültünün içinden bir anda sessizliğe çıkmak gibiydi. Yeniden doğmak gibiydi. Geçti.
Ihlamur kokulu apartman merdivenlerini kaplayan müzik sesi, kapıyı açmamla birlikte artınca, nefesim kesildi sanki. Ses çıkarmaya korkarak yürüdüm odaya, oradaydın. Öne eğdiğin başını ellerinin arasına almış, oturuyordun. Göz göze geldik. Çıplak ayaklarımda hissettiğim balkon taşlarının soğukluğunu hissettim ayaklarımda yine, son bir kez seninle göz göze gelmekten başka bir şey düşünemediğim o darmadağın halime döndüm.
"neden geldin" diyebildim sadece. "gelmesem olmazdı" dedin. "gitmesen" dedim. "gitmesen olmaz mıydı"
Hangi rüzgar attı seni
Niye döndün ki geri
Kimseler seni sevmedi mi
Umduğun gibi deli deli
Küllenip giderken acılar
Kendi kendime yaşamaya
Donmuş bir gözyaşı gibi
Akmayan şu yaşantıma
Alışıyordum, öğreniyordum
Savaşıyordum, kusura bakma başarıyordum
16:19 | Yorum ekle | Sabit Bağlantı | Bloga alGİT
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git!
Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle,
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle.
Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar,
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar.
Mademki benli hayat sana kafes kadar dar,
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar.
Hadi git, benden sana dilediğince izin,
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin.
Kahrımın nedenini söylersem irkilirler;
Çünkü herkes seni Kays, beni Leyla bilirler.
Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın;
Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın.
Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak,
Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak!
Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez,
Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez.
Her darbene tahammül edecektir bedenim,
Gururum mani olur perişanıma benim.
Yari Şirin olanın ellerle ülfeti ne?
Ferhat ol katlanayım dağ gibi külfetine.
Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka,
Sana gül bahçesini kim açar benden başka!
Hercai arılara meyhanedir çiçekler,
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler!
Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin,
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin.
Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet,
Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan!
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan!
Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm!
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm.
Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum;
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum!
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit,
Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ...
KALBİM AĞRIYOR
Anlatılamaz deli bir aşksın akıp gidiyorsun damarlarımdan
Bir hayal gibi, bir resim gibi süzülüyorsun rüyalarımdan
Adını koymak bile imkansız ne yer ne mekan tanırsın sen zamansız
Sonsuzluk bence senin tarifin senden bir dakika ayrılmam imkansız
Benim hayalim yalnız sanadır, senin ki nasıl kimedir bilemem
Bildiğim tek bir gerçek var benim senin şu kalbimden silemem
Uykum kaçıyor canım acıyor sen yanımda yokken kalbim ağrıyor
Geçmiyor zaman dünyam toz duman sana dokunmazsam kalbim ağrıyor
Bana bir haller oluyor sen yokken
İçim yanıyor dünyam kararıyor
SANA DOKUNMAZSAM KALBİM AĞRIYOR
Bir aşk için yapabileceğin her şeyi yaptığına inanıyorsan ve buna rağmen hala yalnızsan, için rahat olsun.
Giden zaten gitmeyi kafasına koymuştur ve yaptıkların onun dudağında hafif bir gülümseme yaratmaktan başka hiçbir işe yaramayacaktır.
Sen kendini paralarken o her zaman bahaneler bulmaya hazırdır.
Hani ağzınla kuş tutsan “bu kuşun kanadı neden beyaz değil” diye bir soruyla bile karşılaşabilirsin.
İki ucu keskin bıçaktır bu işin.
Yaptıklarınla değil yapmadıklarınla yargılanırsın her zaman.
Bu mahkemede hafifletici sebepler yoktur.
İyi halin cezanda indirim sağlamaz.
Sen “ama senin için şunu yaptım” derken o,
“şunu yapmadın” diye cevap verecektir. Ve ne söylersen karşılığında mutlaka başka bir iddiayla karşılaşacaksındır.
Üzülme, sen aşkı yaşanması gerektiği gibi yaşadın.
Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin,düşündün,şiirler yazdın.
“peki o ne yaptı” deme. Herkes kendinden sorumludur aşkta.
Sen aşkını doya doya yaşarken o kendine engeller koyuyorsa bu onun sorunu.
Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?
Hayatı ıskalama lüksün yok senin. Onun varsa, bırak o lüksü sonuna kadar yaşasın.
“Acılara tutunarak” yaşamayı öğreneli çok oldu.
Hem ne olmuş yani, yalnızlık o kadar da kötü bir şey değil.
Sen mutluluğu hiçbir zaman bir tek kişiye bağlamadın ki.
Epeydir eline almadığın kitaplar seni bekliyor.
Kitap okurken de mutlu oluyorsun unuttun mu?
Kentin hiç görmediğin sokaklarında gezip yeni yaşamlara tanık olmak da keyif verecek sana.
Yine içeceksin rakını balığın yanında. Üstelik dilediğin kadar sarhoş olma özgürlüğü de cabası.
Sen yüreğinin sesini dinleyenlerdensin ve biliyorsun as olan yürektir.
Yürek seni ne bilmeyenler, yada bilip de duymayanlar acıtsa da içini unutma; yaşadığın sürece o yürek var olacak seninle birlikte.
Sen yeter ki koru yüreğini ve yüreğinde taşıdığın sevda duygusunu.
Elbet bitecek güneşe hasret günler.Ve o zaman kutuplarda yetişen cılız ve minik bitkiler değil, güneşin çiçekleri dolduracak yüreğini.
Bir Tapınak Yazısı.
Gürültü-patırtının ortasında sükunetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe, herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma. İçten ol; telaşsız,kısa ve açık seçik konuş. Başkalarına da kulak ver. Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları; çünkü, dünyada hekesin bir öyküsü vardır.
Yalnız planlarının değil, başarılarınında tadını çıkarmaya çalış. İşinle ne kadar küçük olursa olsun ilgilen; hayattaki dayanağın odur. Seveceğin bir işi seçersen yaşamında bir an bile çalışmış ve yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, verdiklerinle de yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman, sever gibi yapma. Çevrene önerilerde bulun ama hükmetme, insanları yargılarsan, onları sevmeye zamanın kalmaz. Unutma ki, insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri, sonsuz uzunlukta bir kumsaldaki tek bir kum tanececiğinden fazla değildir.
Aşka burun kıvırma sakın, o çöl ortasındaki yemyeşil bir bahçedir. O bahçeye layık bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli bakıma ihtiyacı olduğunu unutma.
Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et. İlkinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı idealler o kadar değerlidirki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yılların geçmesine öfkelenme ; gençliğe yakışan şeyleri, gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme.
Rüzgarın yönünü değiştiremediğin zaman, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getiremediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da, hatırla ki, evreni yargılamak imkansızdır. Onun için kavgalarını sürdürürken bile kendi kendinle barış içinde ol.
Hatırlar mısın doğduğun zamanları? Sen ağlarken, herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki, herkes ağlasın öldüğünde, sen mutlulukla gülümse !
Sabırlı, sevecen, erdemli ol. Eninde sonunda bütün servetin sensin.
Görmeye çalışki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya, yine de insanoğlunun biricik güzel mekanıdır.
alilginç ölümler
1. Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendini asmiş pozu verdi... Eve gelen eş kocasını o halde gorünce bayıldı.. Kapıyı açık gören komşu kadın içeri girince iki cesetle karşılaştığını sanıp evi soydu. Topladıkları ile çıkarken Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın korkudan öldü..Jake beraat etti..
2. New York'ta 5'inci caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama birşey olmamistı.. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek, kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü...
3. Bayan Carson Amerika'nin New York kentinde yaşıyordu.. Birgün eglenmek için cenaze işleri yapan bir şirketle anlastı. Şirket eve telefon etti ve bayan Carson'un kalp krizi geçirip öldügünü söyledi . Aile hemen koştu. Bu sırada tabutun içinde yatan bayan Carson birden dogrulu verdi. Ama kizi o anda kalp krizi geçirip öldü...
4. Romollo Ribaldo işsizdi. Pisa kentinde oturan 42 yasindaki bu İtalyan bir gün, tabanca ile intihar etmeye hazırlandı. Eşi onu engellemek için dil döktü.. Sonunda Romolo ağlamaya başladı ve intihardan vazgeçip silahını yere fırlattı. Ateş alan tabancadan çıkan mermi eşine isabet etti ve eşi öldü.
Beğenmediniz mi? Birde bu ölümsüz ölüme bakın neler hissedeceksiniz.
Ölümsüz Ceset Gerçek bir olay
Sibirya'nın köylerinden birinde cenaze mezarlığa götürülüyormuş. Mısır tarlasının ortasında tabut köylülerin ellerinden düşüvermiş. Tabutun içindeki ceset düşüp dereye yuvarlanmış. Akıntı, cesedi dinamitle avlanan balıkçıların yanına sürüklemiş. Balıkçılar "Acaba adamı dinamitle biz mi öldürdük" diye endişeye kapılarak cesedi askeri kışlanın tellerine bırakmışlar. Nöbetçi er, bölgeye birinin yaklaştığını düşünerek cesedi yaylım ateşine tutmuş. Hemen ambulans çağrılmış. Delik deşik olan ceset hastaneye kaldırılmış. Operasyon altı saat sürmüş. Ameliyattan çıkan doktor alnından akan terleri silmiş ve "çok zor >oldu ama galiba yaşayacak" demiş.
alelini son defa yanağıma koy
“..elini son defa yanağıma koy../..istemiyorsan giderim..giderim..”
inandığım değerleri kaldırdım çeyiz sandığıma
sakladım../..kenarlarını tığla ördüğüm umutlarımın arasına
parmaklarımda naftalin kokusu
alışamadım unutulmaya
kaç yaşında sevdim ben bu yalnızlığı.?
hangi yürek öncüsü oldu ezinç taşkınlıklarımın..?
bana düşen artık susmaktır
toplamından taşıyorum iç acılarımın
defterimin arasında kurutulmuş anılar
yüzlerinde palyaço gülüşleri
kimbilir../..hangi sevdadan kalma
“..serin bir sonbahar akşamında söz../..ismini unutur
silerim..silerim..”
isyan perdesini indirdi gece, suya yansıdı öksüzlüğüm
şehrin kapılarını tutsun bütün yıldızlar,
yoksa firar edip kaçacak hüznüm
sevdiğim erkekler geliyor aklıma
bir çocuk gibi usulca sokulup,
bir nehir gibi akıp giden erkekler
ama sen
son vurgunum../...en çok vurulduğum
veda mektubun hala cüzdanımda
biraz yırtıldı ve buruştu ama
tek kanıtı biten bir aşkın
yoksa../..kimse inanmıyor ayrıldığımıza
“..tuttuğun kalem olsa yüreğinin elleri.../..bir defa daha yazsa
bebeğim...bebeğim..bebeğim..”
ah bu ben
grameri bozuk bir hikayenin içinde,
yüklemini kaybetmiş bir cümle gibiyim
sindire sindire yaşamalı ayrılıkları da
belki de bu yüzden../..hala aşık gibiyim
hangi kırgınlığın içinde boğuldu gülüşlerim...?
iğnesi kırılmış bir plak gibi dönüyorum olduğum yerde
ve şarkılarımı kusamıyorum
gücenik makamından eserler dinleyemediniz,
hepinizden özür diliyorum
..eğer bir masal perisi girerse rüyalarına..
..öldü dersin gül güzeli tılsımını kaybetti..
çok erken susturuldum
bu yüzden bu üç boyutlu sarhoşluklar
fasl-ı şahane yıkılışlar
alnımda eksik bir veda busesi,
mümkün değil../..sevilemez ayrılıklar
sol göğsüm../..yanık göğsüm
nasıl da zor sevgi aramak resimlerde
bir çocuk olsam kolaydı ama../..büyüdüm
“..uğruna döktüğüm gözyaşları için..
yağmurdan özür dilerim..dilerim..”
beni artık sevmeyin ..
tuza yatırdım gönlümü../..düşlerimin yanına
gözlerimde esrik bir sızı,
alışamadım unutulmaya ...
kendine iyi bak
kendine iyi bak
"kendine iyi bak" bir "veda" değil "elveda" cümlesidir çoğu zaman. o üç kelimeden çok daha fazlasını gizler içinde...
"kendine iyi bak. çünkü bundan sonra ben yanında olmayacağım, olamayacağım. istesem de istemesem de... sevdim seni bir zamanlar, hala seviyorum ve benden sonra da mutlu olmanı istiyorum. olurda bir gün dönersem seni iyi bulmak istiyorum."
"kendine iyi bak. çünkü bundan sonra kendinden başkası olmayacak yanında sana bakacak. ben olmayacağım. kendine iyi bak ve beni düşünme. çünkü ben de seni düşünmeyeceğim artık. arama sakın beni, yazma, çünkü ben
yazmayacağım. sil beni yüreğinden, çünkü ben sileceğim. fakat, yaşanılan, paylaşılan güzel şeyler hatırına sana yürekten mutluluklar diliyorum. ve ben bir daha dönmemek üzere gidiyorum."
"kendine iyi bak. aramızda geçen her şeye rağmen benden sonra iyi olduğunu bilmeyi tercih ederim. aslında bilmem çok önemli değil, iyi olduğunu varsayacağım ben. seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle baş başa, yapayalnız bırakıyorum ben. biliyorum kendini bırakacaksın benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. aslına bakarsan, çok da fazla umursamıyorum."
kendine iyi bak, derler ve giderler. tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. çünkü onları ayırmak, eti tırnaktan ayırmak gibidir. kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok acı vericidir, yürek parçalayıcıdır. her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine "kendine iyi bak" gözleriyle ayrılırlar. ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar... ta ki son elveda mezar sessizliğine bürününceye kadar.
tutkunun ötesinde sevenler, bir kez "kendine iyi bak" derler ve giderler. onlar eti tırnaktan ayırmak yerine ölümü yeğlerler. onlar bu acıyı bir kereden fazla kaldıramayacaklarını bilirler. kendine iyi bak, derler ve giderler. bu sözlerin içinde ihanet yok, hiçbir zaman olamaz derler ve giderler. en büyük ihanet değil midir aslında seni seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek.
kendine iyi bak, derler ve giderler. seni suskunluğa mahkum edip giderler. seni parçalara ayırıp, en büyük parçayı yanlarına alıp giderler. seni senden alıp giderler. daha kötüsü suçlayamazsın onları tüm bunlar için. kendine iyi bak deyip gidenin geçerli bir nedeni vardır elbet... suçlatmazlar kendini. savaşmadıkları için kızarsın ama suçlayamazsın. savaşmışlarsa, yenildikleri için kızarsın ama suçlayamazsın. yenildiğin için kızarsın ama suçlayamazsın..
ayrılığın kaçınılmazlığına inandırır seni, kendine iyi bak, derler ve giderler. elinden umutlarını, düşlerini, sevgilerini alıp giderler. bir tek anıları bırakırlar geride, bir de hatırladıkça gözyaşlarına boğulasın diye unutulmayan nağmeler. arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan, çünkü insafsızlıklarını görmek istemezler. her şey o saniye orada bitsin, kapansın bu sayfa isterler.
"bitti" diyemedikleri için, kendine iyi bak derler.
"kırıldım ve affedemiyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler.
"seni istemiyorum artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç unutmayacağım" diyemedikleri için kendine iyi bak derler.
"biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum" diyemedikleri için kendine iyi bak derler.
vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktır, bilirler. kendine iyi bak bir noktadır çoğu zaman. kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansın isterim ben. oysa sen iyisin...
sen gözümdeki ışık, dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçsisin. sen hayatıma renk katan, sen yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin. sen yolumu aydınlatan, sen dert ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin. kendine iyi bak deme bana. nokta koyma. keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de affedebilsem seni.. keşke döndürebilsek zamanı geriye. keşke bugünkü aklımızla yaşasak her şeyi baştan. nafile... ama yine de, gitmesen olmaz mı? bitmesek olmaz mı? sen eksikken, ben nasıl tam olurum? senden kalan boşluğu kimlerle doldururum? savaşsak aramıza giren şeytanla olmaz mı? hani büyük aşklar her türlü engeli aşardı, hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanırdı? hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı? hani en büyük zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı? bunların hepsi yalan mı?... sahiden, gitmesen olmaz mı? bitmesek olmaz mı?
peki o zaman... senin istediğin gibi olsun... öyleyse...sen de "kendine iyi bak."
qiTméq Yaqı$maSs Sna..!
KénDiŋ oLmaq vaRqéŋ asLa ßa$qaSıNa ßaqMa...!!
aRqamDa ßiRçq a$q war!!
Ké$qé Hép Çocuq KaLsqTa KaLpLéRmiZz YéRiné DizZLéRmz KaNaSa..!!
Y0qLuunDa öréndm HéR iNSn Téq ßa$ına!!
YakLa$Ma¡ UZakLa$¡DîDîk
DîDîk ëDërîM ha¥atIñI,
ßëñDëñ ßa$kasIña ¥a$atMaM
sëñî,tarîhîñî VururuM,
añILarIñI asarIM,¥ûrëgîñë
saPLarIM këñDîMî
||AsLa KayBettikLeRim OLmaDı wazqeçtikLerim oLdu..!!! ||
Dönmeye yüzün var mı? Bu kadar kolay mı?... Geçmişe dönüp ağlasan, bu kız buna kanar mı?
éyy Aşk GéLdiysén Üç Kéré Wur
xX déиqésizZ .. ∂éηgéѕιzιмм , çıℓgıηıмм ,υкαℓαуıмм , αмα ¢нσк тαтℓıуıммм ßє «
Bazen bir içki şişesi, yaşam destek ünitesi!...
soNa saRan bozuK kasetLer gibi hayaT.. umuT yoK senDen başKa..
Kayıplarım çok,ne yazar senide kaybetmişim
Ben kimleri tarihe gömdüm,sen bilemezsin
Kalbimdeki imparatorluğun efendisi benim
Seni az önce idam ettirdim!!!
tüm barbi bebeklerimin bacaklarını çoktan kırdım ben;
bebekler'l e
oyna_mı'yorum artık ...!!!!!!
içim'de iç ses /dış ses kapışması var ...!
iç ses'me ayakta alkış varken,
dış ses'ime olanca küfür'üm var.
….En yaKın biLdiqim vefasız çıkTı, ßeni DÜŞMAN deqiLde dostLarım yıktı...
İnsanlar gelmeleriyle yalnızlıklarını dağıtanları severler,gitmeleriyle kendilerini yalnız bırakanlara aşık olurlar...
bana karanlığı öğretmeden bütün ışıklarımı söndürün...!!!
sende gittin yha....!!
bir umuttu yalnızlık birşeyleri paylaşmaktı belki, gözler dalıp giderken yaralı bir serçeye ağlayan bir buluttu belkide, belki belkilerle dolu bir hayattı bu....!!!
çaresizliği bilirmisin sen bildiğinden daha ÇARESİZİM....!!!
dokunma bana bulaşıcı bir hastalığım ben bulaşma yalnızlııık....!! (Y)
BIRAKTIĞIN YERDE GELDE BUL BENİ......!
görmüyor musun nasıl da buz kesmiş ellerim mevsime yorma sen bunu çünkü kıştan değil gidişinden kalma BUĞULU GÖZLERİM...
Ne bu kent anladı beni ne de sen oysa ne çoq sevmiştim ikinizi birden bir bilsen....
VURULUP DÜŞTÜKÇE SANA KOŞMAKTAN ÇAYMAYACAĞIM:....
Suskunluğumum intikamıdır yokluğun.......
ÜVEY ÇOCUK OLMADIM ÜVEY ANNE OLMADIM ÜVEY İNSANLIK MI? ALIN YAZIM. AŞKINA DOYAMADIM KARARDI AYDINLIĞIM ÜVEY AŞKLARMIŞ ALIN YAZIM........!!!!!!!!!!!!!!
AŞK DERSEM ÇIK AYRILIK DERSEM ÇIKMA......
BENM GİBİ OLMALI.... SENİN GİBİ OLMALI....... AŞK SEN, SEN BEN OLMALI...!!
ÖLÜMÜ BİZ ÖLDÜRELİM AYRILIĞIN ADINI HİÇ ANMADAN..!!
SEN YAŞAYABİLESİN DİE KURŞUNA DİZDİM BÜTÜN YALANLARI..
SEVENLER GECE ÖLÜR......
LOVE
İNŞ BEĞENİRSİNİZ....
Aşk yağıyor ßugün,
ßardaktan ßoşaLırcasına.
ßen şemsiye açmışım,
Aşk'tan korunmak uğruna..
SırıLsıkLam Aşık oLmak;
kimin umurunda?(:
*bir daha mı deneyelim dediniz ?
olmaz bayım,
ikinci eli olmaz aşkın !
sinirle topladım
tüm eşyalarını
.......
sakın almaya gelme...
bırak izlerin kalsın bende!!!
Ey ayrılık;
SeN NasL bi$eySn Ki büTn A$kLaRa hakiMsN, akLım aLmıYr.AcaBa Bi KeRe oLsn a$Kta kaZaNabLmK içN
saNaMı a$ık oLmk qeRek??
unuttun mu sende sevmelerimi
alışabildin mi bensizliğe
söküp atabildin mi kalbinden..
yok muyum artık sende?..
hayat bana gıcık kapıoo bnde ona!!
вelĸι prenѕeѕιм нayaттa,вelĸι ĸül ĸedιѕι
neyιмe lazıм
ĸralιçelιĸ ѕaçıмda вιr тacıм вιle yoĸѕa
sen nasıl kurtuldun ey yar
aşkın elinden..
anlatta ey yar
bnde firar edeyim..
“Adam gibi” sevmenin yasaklandığı bir yerde, ne kadar çok seversen o kadar acı çekersin.
Ve sevdiğin için kıyamazsın.
Ama sevdiğin için kıyarlar sana...
Olaki yürürüm bir başka aşka
Ya da yürürüm mavi olmayan bir gülüşe
Unutmaki tek aşk olduğum sensin
Aşık olduğum değil.......
кαριℓмα яυzgαяιмα иєzℓє σℓυяѕυи...
yoksun artık yanımda aman çokta umrumda
hadi kurtar beni yine eskisi gibi...
İnkAr oLmAz bEnİm hAyAtImdA!!YAşAnAnI "YAŞANMAMIŞ SAYMAM" KeLimELeRe SığMaZ, SAyfALarR SüReR BeLkİ BeNi AnLAtmAk... AmA Ne kAdAr AnlAtsAm... YAŞAYAN BİLİR ANCAKK !!!
Dikkatimi çekmes Kimse..Dikkat ederim işime qeLirse !
aşkı buldum sen diye..!!
sen vodafone gibi heryerde anı yaşarken ben turkcell gibi seni heryerde çekemem
beni anlayamazsın çünkü sen hiç ben olmadıN..
Miş'Li Geç'Miş'te KaLdı Sewdam..
hayatımı meşgule verdim kafayı dinliorum..
akLım TaKıLdı
NeFReTiM Var ßu Hayata
Sadece Sen Sev Beni
Sadece Senin Gözlerin Işık Tutsun Gözlerime
Sadece Senin Adın İçimi Ürpertmeli
Ve Sadece Senin Ellerini Hissetmeliyim..
sevmek; el ele tutuştuğunda kalbinde bişeyleri
kopmasıysa eğer,
sevmek; gözgöze geldiğin de hiç kıpırdamadan
bakabilmekse eğer,
sevmek; kalbini kalbinde hissetmekse eğer,
SENİ SEVİYORUM
Aşkım kadar koCa bir okyanusta
aCmadım ağzımı, boguLuyorum adéta
bir aksam vakti görsemde seni o inCe ufukta..
geLécéim yanına...
benimsin diyéCégim sonunda..
ve o güzéL gözLérine baktıgımda kéLiméLérin
anLatamadıgı sévgiyi anLayaCaksın
diyéCéksin ''İşté SEN'inim Sonsuza .. ''
Sonumuz öLüm oLsada buLusuCaz diger dünyada...
sewmek mi!? YOk Artık..
neden yagıyorsun yagmur neyİ ısLatmak İstİyorsun...
cadde ısLak...
sokak ısLak...
ben
ısLak...eger gözLerimi ısLatmak İstİyorsan bırak onLar zaten ısLak...
héDéFin ßénséM héR âTı$ın kâRâwânâ ..!!
Son Kez Yürekten özLeyerek Gidiyorum..
DeğiŞmeyen biR sen vaRsın BENDE..
Ben biLe değiŞtim..
Şimdi öyLesine çaResizim,,öyLesine yoRgunum ki..
Giden biR sevgiLinin aRkasından ağLıyoRum..
Gitmesini isteRcesine dönmesini istiyoRum..
Çünkü;
Çünkü ben o sevgiLiyi çok seviyoRum..
нαуαтıм∂αкι тєк ∂єğєяℓι нαzιηємѕιη!
Diz çök ey zorlu nefs, önümde diz çök!
Heybem hayat dolu, deste ve yumak.
Sen, bütün dalların birleştiği kök;
Biricik meselem, Sonsuza varmak...
sen bana benim sana olduğum kadar aşık mısın?!!!!
adını değil adının bendeki anlamını yazdım ıslak kumlara!
Susuyoruz..Her zamankinden farksız bu susmalar..
Bitiyor masalımız..
Gözlerde istenmeyen elvedalarımız..
Dilimizde söylenmeyen Dualarımız..
Sen suskunlugunuda alıp gidiyorsun Hiçbirşey söylemeden..
Sen gidersen biter bu AŞK sanıyorsun..İşte burda yanılıyorsun..!
Sen gitsende Veda etmem Ben bu Aşk'a..
Tanrıdan diLegin Ben oLmalıydım..
Bil ki ve gerisi mühim değiil SEVGİM sana özel ve saftır...Bügüne kadar işlediğim GÜNAHA istirhamım tek bir aftır...
Yanlızlıktan sıkıldım bunaldımben bu şehirde,Sendromlar yaşıyorum,Senin olmadıgın yerde!!!!
Bu şehirden her gidişinde şehri sanki ben uğurluyorum sen benden gideli çok oldu ama bens ana hala elsallıyorum…
Sebepsiz yere ağlamak istedin mi hiç Ağlarken boğazına bi düğüm saplandımı Yanağından süzülüp yüreğine düşen her damlada SENı SEVıYORUM diye haykırmak geldimi içinden sevdiğine şimdi de ağlıyorum SEVDığıM ama sana değil bir kalemde sildiğin AşKIMIZA ağlıyorum SENı SEVDığıM için özür dilerim
Sensiz geçen zaman bana zehir oldu, senin yokluğun benim sonum oldu. Güneş doğmaz,günler geçmez oldu, anladımki bu yaşam sensiz geçmez oldu ay yüzlüm.
Her Gün Kendime Yeni Bir Beyaz Sayfa Açıyorum Anladım Ki Sayfa Siyah Dahi Olsa ımzayı Atan Kalemin Rengidir.”ınsanın Kendisi”
Ayrılığın bedelini binlerce kez çekerek ödedim…bu şehirleri bu sokakları adım adım milim milim boynu bükük gezdim….şu an ne haldeyim ne dertteyim nerden bileceksin be GÜLÜM…onun için en son dileğim seni son kez ölmeden göreyim….
Seni sevdim ne yazık ki söyleyemedim. Sen bir umuttun yüreğimde büyüttüğüm. Bazen karanlık gök yüzünde ışıldayan bir yıldız, bazen de göremediğim masum bir melektin. Ben se seni senden habersiz seven biriydim…
Umutsuzluğu ihrac eden bicok ülkenin herhangi bir sehrinde bıraktım seni,inzivaya cekilmiş bu hikayanin hüzün dolu tetiğini coktaan cektım,seni öldüreli cok oldu.
Ay agliyor sevipte kavusamayanlar icin. Yildizlar sarki soyluyor sevipte sevilmeyenler icin Bende Agliyorum sevipte kavusamadigim askim icin.
Eskiden olsa arkandan bakar ağlardım, şimdi ardıma bile bakmam. Eskiden uğruna dünyaları yakardım, şimdi bir kibrit bile çakmam.
Kim Démişki SarhoşLuk Kötü Şéy Oysa Bén Hérşéyimi Ayıkkén Kaybéttim..
Aldanma hayatın cılvelerıne hersey bahane, görünüsüm serseri ama gönlüm sahane.
Sil at aklından yazıp cızdıgın eserı herkezden üstundür su gördügün serseri.
Gittiğin gün kendin gibi herşeyimi alıp gittin.Sen gittin ben bittim.
Kader deyip çekip gittin.Sen suçlu değilsinde,kader mi suçlu ey zalim.
Severek Ayrılanlar
Eğer birgün bu aciz vücudum musalla taşına konunca suçu neydi diye sorarlarsa sen söyle meyhaneci tek suçu sevmekti de.
EnTeL DeGiLizKi MaNiTaMIz OLSuN,CaDDeLi DeGiLiZKi AraBaMIZ OLSuN. BiZ CaKaLDeReLiYiZ BIrAKINDa FarKImIz OLSun.!!!
DünYaDa Hiç KimSeYe GüVenMe CünKi BeYaZ GüLüN BiLe GöLGeSi SiYahTir
HeR GeNÇ DeLiKaNLıNıN BiR SeVGiLiSi oLaBiLir AmA, HeR GeNÇ KıZıN BiR DeLiKaNLı SeVGiLiSi oLaMaZ!!!
ßiz zenGin CocuqLarı Gißi $ıK Giyinip PahaLi HeDiYeLer aLmayı ßiLmeyiS aMa Teq ßiLdiğimiz ßi$i Wardır SevdiqMi öLümüne Severiz..!!!
SEN + BEN = BIRIZ SEN - BEN = HICIZ SEN / BEN = BÖLÜNMEYIZ. !!!
GuLmEk SeNin BiR TuTkUn OlSuN,bIrGuN aGlArSaN oDa MuTlUlUkTaN oLsUn
Sen ßenDen AyrıLmaya Karar VereCek Kadar KüçüLdüySen & ßen Senin UğrunDa ÖLümü Göze ALaCak Kadar ßüyüDüm Demektir
Aydınlık dunyamı karanlık eyleme,Seven yuregımı sensızlıge surukleme, Her sıgara dumanında aklıma duşme,Duste gor benım dustugum bu hale.
ßir Köpeğim Wardı ßæna Coq SAĞDIKTI ßİR sEVGİlİM wardı Köpeğim Kadar oLamadı.!!!
AĞlamayı FerdiDen ßæğLamayı Orhandan İsyanı MüsLümden Sevmeyi ise YanLızca ßizden öĞrenin..!!
Ne kolumda kelepce, ne yanımda gardiyan,ne gönlümde zulüm,ne ensemde ölüm,o gün yanlızca sen olcaksın gülüm.
Her gün sevda cekipte gülünmuyor degil mi? Bir güzelden baskası sevilmiyor degil mi? Hani bensiz olurdun, olunmuyor değil mi
Yine akşam oluyor, yine kalbim yanıyor, sensiz bahar gelmiyor, Sevgilim sen olmayınca bahçemde güller açmıyor.
Sana gitme diyemedim; Gözlerim gözlerinde kaldı. Susuz büyürmü hiç çiçek; Su sende çiçek bende kaldı.
Gözlerin sözlerini örtecek kadar masum, düşüncelerin duygularını bastıracak kadar acımasız,ellerinde ellerimi tutamayacak kadar uzaksa benim suçum ne birtanem.
Bir soluk kadar yakın yıldızlar kadar uzak derler sevgi için.uzanır yetişemezsin,yetişir dokunamazsın,dokunur vazgeçemezsin vazgeçer ama asla unutmazsın.
Aşkımız su üzerine yazılan bir masaldı, göz kırpımı kısalığında kelebeğin ömrü uzunluğundaydı. Kalbimizde bir ömür boyu çekeceğimiz yaralar bıraktı
Bir ömür boyu seninleyim desende istemem artık.Çünkü sen rüzgarın çoşturduğu bir toz bulutusun.Bugün bana esersin yarın ellere…
Bir eski dost gibi hatırla beni.Bir selam ver yeter.Unutmuş olsanda eski günleri.Adımı arasıra an yeter.
Güller anlatsın sana olan sevgimi. Güller anlatsın yalnızlığımı, çaresizliğimi,yavaş yavaş eriyen yüreğimi güller anlatsın.Ben anlatamadım güller anlatsın.
İnsan vuruldugu zaman değil unutulduğu zaman ölür
sevgı….birini…sevmekse…aşk…onun…uğrunda…ölmektir.
Sevmek ölmektir bence, ben de sevmiştim ölmeden önce…
Belki sana sevmeyi öğretemem ama bil ki sende bana unutmayı öğretemezsin
Bir gün yanına gelecem bir elimde gül bir elimde silah ya gülü alır benim olursun ya SİLAHI ALIR BENİ VURURSUN
Sanmaki İsmiNi ßir ßa$kası siLecek SeNinLe ßa$LaDı SeniNLe ßiteCek…
3 kurusluk insana 5 kurusluk deger verirsen,o insan gun gelir seni 2 kurusa satar…
Gönlünde Yer Yoksa Bana Güzelim Fark Etmez Ben Ayaktada Giderim!!!
Hayatta bir tek umudun gülmek olsun, eğer bir gün ağlarsan mutluluktan olsun
Sen Sevme Sevdiğimi Bil Yeter.
Her aşk bitki isimleri ile başlar, hayvan isimleri ile biter
Bir Meyhane Buldum Mezarlığın Karsısında Eger Bırgun Benı Unutursan Ya Ordayım Ya Da Karsısında…
Seven unutmaz unutan sevmemistir sevipte unutmussa sevmeyi bilmemistir
çσк уαηαя∂ıм gιтмє ∂ιує вєη σηα, уıℓℓαя ѕσηтα ∂öηüуσямυş вαηαηє, ѕєνιуσя∂υm güℓüρ gєçтι αşкıмα, şιм∂ι вєηι ѕєνιуσямυş вαηαηє…..
AYRILMAK;Eğer ayrılmak seni seviyorum dedikten sonra ellerin birden kopmasıysa bilin ki o kişi sizi hiç sevmemiştir bırakın gitsin.
Bir zamanlar karanlıktan korkar yağmurdan ürkerdim şimdi ise karanlık sırdaşım yağmur ise göz yaşım oldu.
Sen hayatımda karşıma çıkan en zavallı döneksin
Her şeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunuda öğren sevdiğin kadar sevilirsin…
Biliyomusun sewmek yalan çünkü her zaman bir kişi sever ötekide ardına bakmadan gider……
(L)(F)İnKaR eTmEm SeNi SeVdİm AmA ŞEREFSİZ oLdUğUnU tAhMiN eDEMeDiM((u)(w)
KRAL OLMAYANLARA TAC TAKTIM İŞTE EN BÜYÜK HATAYI BEN BURDA YAPTIM!!!
Seni seviyorum, sana tapıyorum, sakın inanma çünkü atıyorum.
Sen beni öyle bir hale getirdin ki dostlarım bile güldü ama ben seni öyle bir hale getireceğim ki düşmanların bile ağlayacak!
Kır Kalbimi Gönlün Olsun,Al Herşeyi Gözün Doysun,Şimdi Başka Kollardayım,Bu Da Sana Kapak Olsun
Dünyanı tersine döndüreceğim, senide canından bezdireceğim, yaktığın ateşi söndüreceğim ,hesabım bitmedi daha seninle.
Hayat bir tiyatro dediler herkese bir rol verdiler en zoru benim kisiydi önce sev sonra unut dediler sevmişim unutamıyorum
Hiçbir erkek bir kıza boyun eğmez hiç bir kız bir damla göz yaşına değmez!!!!
Sana o kadar kırgınım ki, seni bin parçaya bölsem yetmez. Ama kaybolacak bir parçanada gönlüm elvermez…
Sevgini göstereceksin söylemek yetmez. Sevgi gözlerinde olacak sözlerin yetmez. Seveceksin benim gibii ama kalbin yetmez!
Ask elmayi yemekle baslar, ayvayi yemekle biter.
Kizlar artik beyaz yatli prenslerini bekliyorlar.
Biliyorum Sen GüneşSin Etrafında Binlerce Gezegen Var, Ama Sende Biliyorsun Ki Ben Dünyayım Ve Bir Tek Bende Hayat Var
Dünyanın en kötü şeyini sana vermek isterdim ama seni sana veremem ki!
Bütün Kızlar Çiçek Olsun Böcek Olmazsam Namerdim….
Terkedeni Terketmek ßüyük Zevktir aMa Seveni Terk Etmek En ßüyük KahpeLiktir!
Sattım a$kı Sende kaLsın, taLißim Çok Sen yaLansIn. . İstyorsa öLe oLsun ßir Dudak ver Üstü Kalsın
açılmış sarmaşık gülleri
kokularıyla baygın
en görkemli saatinde yıldız alacasının
gizli bir yılan gibi yuvalanmış
içimde keder
uzak bir telefonda ağlayan
yağmurlu genç kadın
rüzgâr
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
her yerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan
ay ışığına batmış
karabiber ağaçları
gümüş tozu
gecenin ırmağında yüzüyor zambaklar
yaseminler unutulmuş
tedirgin gülümser
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
hiç bir anı tek başına yaşayamazlar
her an ötekisiyle birlikte
her şey onunla ilgili
telaşlı karanlıkta yumuşak yarasalar
gittikçe genişleyen
yakılmış ot kokusu
yıldızlar inanılmayacak bir irilikte
yansımalar tutmuş bütün sâhili
çünkü ayrılmanın da vahşi bir tadı var
öyle vahşi bir tad ki dayanılır gibi değil
çünkü ayrılık da sevdâya dahil
çünkü ayrılanlar hâlâ sevgili
yalnızlık
hızla alçalan bulutlar
karanlık bir ağırlık
hava ağır toprak ağır yaprak ağır
su tozları yağıyor üstümüze
özgürlüğümüz yoksa yalnızlığımız mıdır
eflatuna çalar puslu lacivert
bir sis kuşattı ormanı
karanlık çöktü denize
yalnızlık
çakmak taşı gibi sert
elmas gibi keskin
ne yanına dönsen bir yerin kesilir
fena kan kaybedersin
kapını bir çalan olmadı mı hele
elini bir tutan
bilekleri bembeyaz kuğu boynu
parmakları uzun ve ince
sımsıcak bakışları suç ortağı
kaçamak gülüşleri gizlice
yalnızların en büyük sorunu
tek başına özgürlük ne işe yarayacak
bir türlü çözemedikleri bu
ölü bir gezegenin
soğuk tenhalığına
benzemesin diye
özgürlük mutlaka paylaşılacak
suç ortağı bir sevgiliyle
sanmıştık ki ikimiz
yeryüzünde ancak
birbirimiz için varız
ikimiz sanmıştık ki
tek kişilik bir yalnızlığa bile
rahatça sığarız
hiç yanılmamışız
her an düşüp düşüp
kristal bir bardak gibi
tuz parça kırılsak da
hâlâ içimizde o yanardağ ağzı
hâlâ kıpkızıl gülümseyen
-sanki ateşten bir tebessüm-
zehir zemberek aşkımız.
|
|